Ankara’da yaşanan ekonomik zorluklara ve hayat pahalılığına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen yürüyüş, yurttaşların sesini yükselttiği bir platform oldu. Bu yazıda, yürüyüşün detayları, katılımcıların talepleri ve Türkiye’nin ekonomik durumu hakkında ayrıntılı bilgilere yer verilecektir.
Ankara’daki Yürüyüşün Amacı ve Katılımcıların Talepleri
Haber Başlıkları
Ankara Halkevleri üyeleri ve birçok yurttaş, yoksulluk ve hayat pahalılığına karşı seslerini duyurmak için Kızılay’da bir araya geldi. Eyleme katılanlar, özellikle gıda ürünlerindeki dolaylı vergilerin indirilmesini ve kaldırılmasını talep etti. Bu, aile bütçelerine doğrudan etki eden bir konu olarak öne çıkıyor.
Dolaylı Vergilerin Kaldırılması talebi
Tüketici Hakları Derneği (THD) Başkanı Turhan Çakar’ın belirttiği gibi, Türkiye nüfusunun büyük bir kısmı açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Dolaylı vergilerin, özellikle gıda ürünlerinde yüksek olması, bu durumu daha da zorlaştırıyor. Bu vergilerin indirilmesi, vatandaşların alım gücünü doğrudan etkileyebilir.
Kirada Yaşayanlara Yardım Talebi
Açlık ve yoksulluğa karşı yürüyüşte dile getirilen bir diğer önemli talep ise kirada yaşayan yurttaşlara yönelik kira yardımıydı. Özellikle düşük gelirli vatandaşlar için kira giderleri, aylık bütçelerinde büyük bir yer tutuyor.
Asgari Ücret ve Vergi Yükü
Açlık ve Yoksulluğa Karşı Dayanışma Platformu sözcüsü Serdar Kibar, asgari ücretin yetersizliğine ve vergi yükünün ağırlığına dikkat çekti. 2024 yılı bütçesi ve geçmiş yılların bütçelerinin, halktan alınan vergilerle oluştuğunu ve bu bütçenin büyük bir kısmının sermayeye aktarıldığını ifade etti.
Kadın Çalışanların Durumu
Kibar, yaklaşık 7 milyon kadın çalışanın yüzde 41’inin asgari ücret dahi alamadığını vurgulayarak, cinsiyet eşitliği açısından da önemli bir noktaya değindi. Bu durum, kadınların ekonomik bağımsızlığı ve toplumdaki eşitlik mücadelesini de etkiliyor.
Emekliler ve Yaşam Mücadelesi
Milyonlarca emeklinin düşük gelirlerle yaşam mücadelesi verdiğini belirten Kibar, 85 milyonluk nüfusun büyük bir kısmının yoksulluk sınırının altında bir hayat sürdüğünü dile getirdi.